Leylâ Erbil

 

Vapurları dolduran güzel hayaletimizdin bizim

Birazdan çarpa çarpa kıyıları dağıtmanın bilgisi

Gergin ve alelade yıkımların çariçesi     

Değil miydin yoksul kızların yırtıcılığını kuran

Hangi erkeklik yazılı duvarlara asıldı.

 

Erkekliği öldürme kurslarının müneccimi

Sürünür “sevgili” eleştirmenlik, kasta kat çıkanların

Öfkeliydin ama hep döndün evlerine

Karanlığı dağıtmak için günleri bölmenin derslerine.  

 

Ben sana Leylâ mı derim oysa hırçındın her aşkta

Mecnun’unu yedin çoktan, Romeo’yu verem ettin 

Hırçınlığınla kuruttuğun dilbaz bataklıklara

Ne de olsa ormanlar gitti, bataklıklar kaldı bu yüzyıla.

 

Olsun hep tuhaflıkları dolaştırdın yakanda

Bir broş gibi, bazen gösterişsiz ama hep ışıltılı

Lebon’da unutulmuş öfke çiçeklerinin yanına

Hegel okumadan seni yorumlayanların yanına

Akşama daha var ya da akşamı atlanmış gecelere damlarken

Sen tüm terk edilmişliklerin ve babası uzun seferde kızların ablası.  

Herkesin incindiği yerde mateminin bize hep el uzatması.

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr