Koro
Ağzını şapırdatıyorsun, o yamuk ağzını
Şıpırdıyor şapırtılar
Ağzından üstüme kökler salınır
Sokak, tozlanmış sahne
Oturma odası, sıkılmış bekleme odası
Dilime ters dönmüş ağaçlar dikmek istiyorum
Misafirler geliyorlar üstüme
Davetli gelmiş üşümelerime sen
Kuru bir ter kokusu
Üzerime eriyen bir kötü uyku
Bilmem kendini ne sanıyorsun
Kokuların adı yok
Çirkin ter olsa olsa
Neşenin ıslak tadı
Suratın her vakit bir düğüme kaçıyor
Somun bir ekmek gibi ufalanmak istiyorsun
Üstüme bir ağrı olup yerleşiyor tutukluğun
Güneş tepemde!
Koşamıyorum bu
Ova
Zaman isimsiz bir hikâyeye dönüyor ağzında
Resimsiz
Bir somun ekmek
Ekmek
Bu sofraların hepsini suratına doğru
Suratına dağıtmak istiyorum
Hepsi bir anıt gibi dikilecek
Ova bu tarihli ova
Tüm ovalarda köpekler koklayacak beni
Kokusuzum
Naftalin gibi bile kokmam
Beklemiş deri
Teker
Teker
Çektim kökleri
Kokladım derimi