Yaza Çıkmam Korkusu

 

“Ey kolon paranoyasıyla klozetin önüne çöküp

  Boklarında anormal bir durum arayanlar,

  Ey konuşmayı yürümekten önce öğrenenler,

  Ey etine ve doktor tanılarına güvenmeyenler”

 

İlk afallamamızdı daha ilkkk günlerimiz

henüz alyoşa ismael albay buendia ve diğerleri yokktu

Sıcak bir yazdı erikk ağaçlarının tepesinde

Hani dal çıtırdamıştı da her şey bitti sanmıştık

Varlık problemi ve ölüm arabaları yoktu

 

ölüm arabalarının hızının yol bölü zaman formülüne uymadığını

ilk dedemi mezara götürdüğümüzde öğrendim

kredi çektim frengistana gittim

esrar içtim geçmedi masayı dağıttım ağladım

dedemi gömdüm senin için morga girdim

bir piyano gördüm rastgele akorlar bastım

kötü şiirler okudum kötü haberler gazetelerde

evde oradan oraya sürüklenen bir kitap

son yüz sayfasını  okumadım senin için

 

“Ey nereden geldiğini unutmamak için

  Törelerini vücuduna dövme olarak kazıyanlar,

  Ey post-truth zamanların kaygılıları

  Ey yatılı olduğu her halinden belli olanlar

 

bir cesete neresinden bakarsan bak yine bir cesettir

Ruh başka şimdi teoloji olmayacak bu şiirde

ya da bilmiyorum isterseniz araya bir iki mısra sıkıştırırım

Kendimi sıkıştırırım okurlar derim

okurlar kendim hepsi bir teoloji

binlerce yıldır ağlıyor şairlerimiz

Homeros başka şimdi o da olmayacak bu şiirde

Ama onun da hektorun öldüğü kısımda boğazı illla kki düğümlenmiştir

Bilmiyorum şimdi Homerosu çekiştiremem daha önemli şeyler var

 

Barış nerede derste diğer barış zorunlu hizmete gidecek görürüm belki akşam

Alper içeride uyuyor onun laptopuyla yazıyorum k’ler basmııyorkkk

Furkan alperen falan gelir belki okkkulu bitirmem lazım

Daha fazla yük olmak yok yaza çıkamama korkusu yok

Barış askerden sağ salim dönsün kemal hocaya ev bulalım

Sevgilim gel yanıma otur gece geç gelir ve öğretir

onlar da kalkacak zaten bunlar son biralar

gece adem babadan beri en gizli öğretidir

 

“Ey yokluğu mantık zıpırlığına dünyaya yedirmeden sahiplenenler,

 Ey bulduğu ilk fırsatta sabahın ilk ışıkları daha üstünde henüz hiç kimse yokken

 O çirkin haliç metro köprüsünü dinamitlerle halice boynuz yapmak  isteyenler

 Ve ey hastalıkk uğruna doktorlarını Tanrı edinenler”

 

Hikayeyi burada uzatabilirim dedemi ve ölümlülüğümüzün hızını biraz

biraz lambası yanıp sönen bir sokağı belki üzgünlük hissini

ve bir gasilhane soğukkkluğundaki sevgilimin dünyaya bağlanışını

her şeyi biraz uzatabiliriz termodinamikteki gibi genç ölmeyi

şeyi de uzatalıım mı kravatlı itlerin kravatlarını

ödenekli ofis şairlerinin yaladıkkları taharetsiz götlerini keselim ama

sevgilimin saçlarını ben keserim sizlik bir şey yok

piyango gişelerine girmiyorum diye bitmesin aşkımız

Senden çocuk yapıp boşanmayayım aile kurumuna zarar vermeyeyim

 

işte böyle nereden baksan bir seksen üç ve komik montlu

İdeolojiler için ukala genç kızlar için evli

Annem için aylak ders müfredatı içinde asalak

Yaz gelecek

artık olmayabilirim

Şehrin bir yerinde gözlükleriyle Can diye biri varmış

Fotoğraflarda gözleri kısık

Her devrim lafında boğazımda bir yumru

Ve nasıl güçlüyüm

ağustos ışıkları altında Faulkner okurken

 

sen beni bir de yaz geceleri gör

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr