Hiç Emin Değilim
Yaptığım gözlemler edindiğim deneyimler
şunu gösteriyor ki:
hiçbir şeyi göstermiyor.
bazen ilk kez ayaklarımı yere basıyormuş
hissine kapılmam bundan sanırım
ve bir koltuğa gömülmüş
bilgisayar ekranından alışveriş
sitelerindeki kampanyalara
gözlerimi kırpmadan
büyük bir heyecanla bakmaya çalışmam da,
göğsümün bir boşluğu
olduğunu kavramam da bundan.
çoğunlukla, bulunduğum kentten başka
kentlerin varlığını ise
hava durumundan anlıyorum
coğrafya hep çok önemliydi zaten
sorduğunda tarih de öyle, felsefe
hele matematik dendiğinde akan sular…
Aslına bakacak olursanız üzerimdeki yükü
hafifleten bir şeyi bulduğumda
bunu, ya unutmuş
ya da unutmamış olduğumla
açıkladığımı görüyorum
nasılsa unutmak diye bir şey var
nasılsa unutmak diye bir şey yok
yani ne güzel durmadan sizi
aydınlatmak istiyorum
fakat kimse beni ağzına almıyor
Kimse beni serbest bırakmıyor
bunu nasıl istediğimi
kimse dikkate almıyor
dikkate aldıklarımı vermeyeceğim hiç
beni kinse şekilden
şekle yokluyor
allanıp pullanıp
otobüste yanıma oturuyor
herkes kinini yanında oturtuyor
anında elini uzatıp alsın diye
kimse aldıklarını vermiyor
her şey geçiyor
arabalar üzerimden el elden
zaman ne çabuk geçiyor
umarım ya bir reset ya da
iyilerin duası
herkes birbirini anlamaya çalışıyor
çünkü televizyonlardan verilen
hiçbir haber devrim getirmez/getirmiyor
bazen bunu düşünüp olanlara ağlıyorum
-bazen öyle ağlıyor öyle ağlıyorum ki
telefonlara yetişemiyorum-
Samimi olmak gerekirse devrim
olmuyor diye hiç ağlamadım
sadece, bir gün öleceğim için
kendimi çok hırpalıyorum
sanki zihnim ne kadar yorulursa
ölmek o kadar kolay olacakmış gibi
kendimi durmadan zihnen yoruyorum
o vakit ölmek normalleşiyor
sözcük keskinliğinden sıyrılıyor
etin toprağa düşüp zamanla kemikten
sıyrılacak olması beni ayrıca teskin ediyor
ve ölmek üzerine durmadan ne kadar
kafa patlatıyorsam
dünya o kadar hafifliyor
Galiba ölümü normalleştirebildiğimi
söylemem konusundan
pek emin değilim
çok da üzerine düşmemek gerekiyor
dünyada artık kampanyalar da
hiç bitmeyecek
gözlerimi kırpmadan bakmaya
çalıştığım her şey gibi.
Her şeyi yazabilirdim/Ama yazmadım