Şiir içinde şiir (Rüya içinde rüya)
Beklemekten yorulmuş,
yorgun günün sonunda,
tatile çıktım rüyamda.
The simple,
burada herkes şairdi.
Tepede ormanın içinde bir köy.
Köyün biricik, tek oteline girdim,
resepsiyondaki kadın,
akşam hava kararınca ortaya çıkan,
metafor yiyen bir köpekten bahsetti.
Herhalde diye düşündüm,
sadece şairlerin yaşadığı bu köyde,
böylesi anlatılar normal olsa gerek,
hem gerçekse bile,
neden korkayım ki metafor yiyen bir köpekten?
Odama girer girmez beklemeye başladım,
bir yandan da,
artık tatildesin beklemene gerek yok, diyordum.
Beklerken uyuyakalmışım, bir rüya görmüş olabilirim,
bu da bir rüyaydı, yazmaya başlamadan önce bir rüyaydı.
Anlatmaya başlamadan önce de bir rüyaydı.
Rüyanın içinde bir rüyada kaybolmuş bekliyordum.
İşte uyuyakalmışım.
Uyandığımda çoktan hava kararmıştı
ve sokaktaydım,
daracık sokaklar arasında tek tük insanlar,
aceleyle bir yere sığınmaya çalışıyordu.
Herhalde diye düşündüm,
bu şairlerin bir sürü metaforu olmalı
yoksa neden korkarlar ki böyle.
Yazdıklarımı düşünüyordum,
hemen hiç metafor bulamıyordum
ya da yazdığım her şey metafor gibiydi.
Birden durdum, alışkanlık bu ya
durduğum gibi beklemeye başladım.
İnsan beklerken başka türlü düşünüyor,
eğer yazdığım her şey metaforsa,
şu an büyük bir tehlikedeyim,
eee köyün sokakları arasında
metafor yiyen bir köpek dolaşıyor.
Nabzım 90 beklerken,
dalmışım, köpeğin sesiyle uyandım.
Bir köpekten daha büyük bir köpekti,
bir köpekten daha hızlı.
Işık gibi geçiyordu önümdeki karanlıktan,
yoksa ben baştan aşağı metafordan yaratılmış bir şair miyim,
diye korkmaya başladım.
Korktukça bir görünüp bir kaybolan köpek daha da yaklaşıyordu.
Yaklaştıkça korkuyordum,
korktukça o daha çok yaklaşıyordu,
o yaklaştıkça daha da fazla korkuyordum.
Ağzımın içinde hırlıyordu.
Birazdan kalbim duracaktı.
İçimde konuşmaya başladı,
Korkma!
Gökten yağmur gibi … yağacak,
gökten … gökten … ,
gökten sapır sapır … yağacak,
gökten şapur şapur … yağacak, … yağacak.
Geçmiş vizyon,
geçirgen vizyon,
saydam vizyon,
sanki bir bulut.
Bu da neyin nesi?
Bir bulut fenomeni.
Uyku içinde uyku,
Rüya içinde rüya,
Şiir içinde şiir.
Süreç,
dün, bugün ve yarını işaret ediyor,
gerilip gerdanıma nişan alıyor,
sıkıştırıyor, sıkıştırıyor
sonra birden serbest bırakıyor.
Ok yerine ulaştı mı?
bulut şiir (şiir içinde şiir)*
Bir bukle saçın uzadı,
tel kanca kalınlaştı,
yüksek yağmur bulutu,
kale burcundan tüylenmiş kumaşa benzer.
Belirsiz bir mercimek yayılmış,
kopuk, yere yakın,
kel ya da saçı olan.
Kıvrılmaz omurgası olanın,
dalgalı, parlak delikleri.
İkili geçirgen, gür çalılıklara benzer.
Örsü hayvan memesi şu dala,
yağış düşüren kemer.
Borusu kep, denize açılan gemi,
yırtık pırtık şimdi.
Hem cam hem de kum gibi,
içinin içindeki,
bulut şiir.
*: Aşağıdaki linkte, bulut çeşitlerinin Latince adlarının Türkçe karşılıklarından oluşan küçük bir sözlük var. Bulut adlarının anlamları arasında dolaşarak, sözcükler seçerek bir bulut şiir kurdum.
https://mgm.gov.tr/genel/bulutcesitleri.aspx