MEDYADAN

Ömer Erdem: “Aslı Serin, Dans Etmesek De Olur’da bir şeyleri, bilemediğim, bilmeye de yanaşmadığım bir şeyleri getirdi bana.”

“Dans Etmesek De Olur, bir şairin nelerden ve nerelerden geçtiğini izlemek yanında şiirin ve şiirimizin de bugün nerelerden ‘geç’tiğini okumak bakımından bir şeylerle dolu, iddiasız, sakınımlı, sessiz lakin okumaya ve sonunda sunduğu şarkı listesi dahil kulak vermeye değer bir kitap.” Yazının tamamını okumak isteyenleri şöyle alalım.

160. Kilometre Eylül 2012 kitapları ile şiiri savunmaya devam ediyor.

Necmiye Alpay: “[M]odern zihin her tür malzeme gibi sözcükleri de soyutlayıp bilinç düzlemine çıkarmadan edemedi (…) Ve şimdi Ahmet Güntan, şiirin gelip kelimede boğulduğundan söz ediyor.”

  İki kitap birden   Ahmet Güntan ilk kitabı “İlk Kan”dan (1984) bu yana nitel açıdan hatırı sayılır bir izlerçevrenin büyücüsü oldu. 2009 tarihli “Büyük Ortadoğu Karmaşığı” adlı şiiriyle popüler bir yankı da yarattı. İçerdiği b.k söylemiyle medyada biraz çocuksu bir dikkate mazhar olmuştu o şiir. Oysa Güntan bunun çok ötesinde bir şiir insanı ve...

Mehmet Said Aydın: “Bende hüzün yerine öfke olsun istedim.”

Söyleşi: Mehmet Said Aydın – Yalçın Armağan   Genellikle ilk kitaplarda birbirinden farklı dilsel tercihleri yansıtan şiirlerin bir araya getirildiğine tanık oluyoruz. Senin kitabın için de benzer bir saptama yapılabilir. Dilsel sapmalara yer veren hatta şiirselliği bu sapmalar yoluyla yakalamayı deneyen şiirler ile tüm gücünü dilin kullanımından önce anlatılan deneyimin çekiciliğinden alan şiirler bu kitapta bir...

Utku Özmakas: “Sanki Uzungüneş, kendi şiir serüvenini bir kâhin edasıyla önceden çizmiştir.”

“Uzungüneş korku duygusu üzerine bir kitap inşa ederken, hem kaçılan bir duygu olarak korkuyu –ondan kaçmadan– nasıl ele alabileceğine, somutlaştırabileceğine odaklanmış hem de bir sınır olarak korkuluğun arkasında durarak balkonundan, dünyasından korkuyla nasıl yüzleşebileceğini düşünmüş.” Yazının tamamını okumak isteyenleri şöyle alalım.

Barış Acar: “Türk şiirinin divan edebiyatından bu yana geçirdiği evreleri biçim yönünden ele almaya çalışan [Erhan Altan’ın] bu denemeler[i] büyük bir yapıtın ayak sesleri olarak da görülmeli.”

Gestalt psikolojisi üzerine uzmanlığını yapmış Alman sanat kuramcısı Rudof Arnheim, kavram oluşturmanın başlangıcının “şeklin algılanması”nda yattığını öne sürer. Algılar aracılığıyla dışdünyaya dair zihinde üretilen kalıp “biçim”in olduğu gibi soyut düşünmenin de başlangıcıdır. Bu yüzden biçimin tarihi insanlık tarihiyle özdeştir. Belirli durumlar için kesin olarak belirlenmiş biçimlerin olamayacağını da öne sürüyor olsanız biçim fikrinin içinden geçmek...

Mehmet Said Aydın’a Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’nü kazandıran Kusurlu Bahçe’nin 2. baskısı çıktı.

Ölümünün 39. yıldönümünde verilen 2012 Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülleri içinde yer alan, 2011 yılında yayımlanan ilk şiir kitapları arasından sorgu yöntemiyle tespit edilen “İlk Kitap Özel Ödülü”nü, Kusurlu Bahçe ile değerli arkadaşımız Mehmet Said Aydın aldı. Kitap aynı zamanda 160. Kilometre’nin 2. baskı yapan ilk kitabı. Kutluyoruz.

160. Kilometre: “Biz şiiri cepte taşıyanlardanız.”

“160. Kilometre’den kitapları çıkan şairlerin birbirleriyle tanışıklığı 2000’lerin başındaki yeni yönelimlere ve yeni iddialara dayanıyor. Şiirin ataletini kıracak yeni yönelimlere önem veriyoruz. Boyutlara gelince biz şiiri cepte taşıyanlardanız, akşam güneşi batarken okunacak bir melankolik metin olarak görmüyoruz şiiri, salt duygulanımın değil, düşüncenin, hayatın hayhuyunun yanına koyuyoruz, okul kantinlerinde, vapurda, otobüste şiir okunsun, tartışılsın istiyoruz, boyutlarımız...

Ahmet Murat: “(Mehmet Said) Aydın’ın şiirlerinde süs yok denecek kadar az. Soğukkanlı bir fotomuhabir gibi gezinmiş hayatta.”

Mehmet Said Aydın’ın ilk kitabı Kusurlu Bahçe’deki şiirler, “iki ileri bir geri” bir ritimle yürüyor. Her bir dize, bir sonrakiyle ya da bir öncekiyle tamamlanmaya çalışılıyor. Dizeler doldur-boşalt yapıyor adeta. Aydın söz gelimi bir kelimeyi sevmiş diyelim- bir dizenin ya da dize grubunun yürüteci kılmasından anlıyoruz onu sevdiğini-, o kelimeyi bir dizi dize boyunca gezdiriyor:...

Ahmet Murat: “(Ahmet Güntan’ın kendi kendine sorup cevapladıkları) Antik felsefenin, profesyonelleşmeden önceki kayıtlarını tutan diyaloglara benziyorlar.”

Bizim açımızdan bu senenin önemli kitaplarından biri Güntan’ın şiirgeldikelimedeboğuldu’su. Şairin yıllar yılı dergilerde yayınladığı söyleşileri/söyleşmeleri bu kitapta bir arada.  Şiir için şiirden bile vazgeçebilecek bir şairin, şiirin şiir olmadan önceki halini yazan bir şairin diyalogları. Bu diyalogların bir kısmı, şairin kendi kendine sordukları ve bu sorulara yanıtlarından oluşuyor. Antik felsefenin, profesyonelleşmeden önceki kayıtlarını tutan diyaloglara...

Osman Çakmakçı: “Kapitalizme boyun eğen şiirden nefret ediyorum.”

Söyleşi: Osman Çakmakçı – Ömer Şişman   Aşağılık Sanat’ta 1990’dan 2011’e 21 yılı kat eden bir yazı yolculuğunun önemli köşe taşları var. Bu toplamı bir arada görmek sana neler düşündürüyor? Öncelikle bu yazı ve şiir yolculuğunu bir arada bir bütün olarak görmek beni de heyecanlandırıyor. Bir de hemen hemen daima aynı çizgiyi korumuşum. Yani tespitlerim...

160. Kilometre yeni şiir kitaplarıyla şiiri savunmaya devam ediyor.