MEDYADAN
Fırat Demir: "Şimdiki zamanın popülist dili, (...) bıyıklı ironisi, (...) köhne erkekliği beni geriye bakmaya zorladı."

Fırat Demir: “Şimdiki zamanın popülist dili, (…) bıyıklı ironisi, (…) köhne erkekliği beni geriye bakmaya zorladı.”

Söyleşi: Fırat Demir – Canan Aydın   İlk kitabınız ‘Yeni Cüret Çağı’nda yoksul mahallelerden, kimlikten, cinsellikten bahseden bir şiir vardı. ‘Öte Geçeler’de bir kırılma görüyoruz. Artık ölülerden, büyülerden, çöllerden bahsediyorsunuz. İki kitap arasında neler yaşadınız? Yoksul mahalleler kendi içlerinde ayrılırlar. Kimisinde tehlike boldur, seni elinden tutup dışarı çıkarır. Doğduğum, büyüdüğüm mahalle griydi, sessizdi, tehlike yoktu, mucize...
Sinan Özdemir: "Karanlığın, mistiğin, gerçeğin ve öte gerçeğin kitabı Öte Geçeler."

Sinan Özdemir: “Karanlığın, mistiğin, gerçeğin ve öte gerçeğin kitabı Öte Geçeler.”

Yeni Cüret Çağı’nın şairi Fırat Demir’i BirGün, Milliyet Sanat, bianet, Kaos GL, Bir+Bir, kitap-lık, Yasakmeyve, Kontra gibi mecralardaki yazı ve şiirleriyle de tanıyoruz. Şair şu sıralar Agosgazetesinde yakın geçmişin iz bırakan portrelerini duyarlığı ve dolaysızlığı yüksek bir detaycı bakış açısıyla ele alıyor. Ayrıca yakın zamanda gerçekleşen 13. İstanbul Bianeli’nin kendine başlık olarak seçtiği Lale Müldür’ün Anne Ben Barbar mıyım?’ından...
Mehmet Said Aydın: "Sokağın bir tehlikesi varsa ve benim de bununla ilişkim varsa, şiirimin bununla doğası gereği bir ilişkisi var."

Mehmet Said Aydın: “Sokağın bir tehlikesi varsa ve benim de bununla ilişkim varsa, şiirimin bununla doğası gereği bir ilişkisi var.”

Söyleşi: Mehmet Said Aydın – Gülenay Börekçi   Mardin’den İstanbul’a, Ankara’ya geldin… Geldiğin yerlerle, Mardin’le Diyarbakır’la hâlâ yoğun ilişki içindesin. Orada ve burada sokaklar aynı mı? Kızıltepe’den önce İstanbul’a, sonra Ankara’ya, ardından gene İstanbul’a göçmek gibi bir şey yaşadım, evet. Diyarbakır doğumluyum ama o kadar, sadece birkaç ay yaşadım orada çok sonradan. Şimdilerde ülke yıkan,...
Erhan Altan: "[H]ep başlamış olanın da başlamak zorunda olduğu bir yer var işte: Otmopoli’de Akşam."

Erhan Altan: “[H]ep başlamış olanın da başlamak zorunda olduğu bir yer var işte: Otmopoli’de Akşam.”

  Uçsuz bucaksız nasıl başlar?   Tarık Günersel, şiirlerinde insanlık, dünya ve hatta evren kadar eski bir uzamın peşindedir. Tüm coğrafyalara ve zamanlara yönelen, tüm şiir tarihlerini kapsamak isteyen, dolayısıyla pek sınırı olmayan, çünkü sınırları aşmaya çalışan bir şiir uzamının… Böyle bir uçsuz bucaksızlık ister istemez başlangıcını sorar ve çağırır. Öyleyse şu soruyu sormak gerekir:...

Kim demiş şiir sıkıcı diye: 160. Kilometre’nin yeni kitaplarıyla şiir de direnmeye devam ediyor.

Necmi Sönmez: "[Efe Murad'ın Serbest Çalışmalar'da takındığı tutum] Türkçede alışık olmadığımız kadar entelektüel ve şiiri besleyen alt kaynaklara bir tür kazı yapar gibi yakınlaşan titiz bir özelliğe sahip.

Necmi Sönmez: “[Efe Murad’ın Serbest Çalışmalar’da takındığı tutum] Türkçede alışık olmadığımız kadar entelektüel ve şiiri besleyen alt kaynaklara bir tür kazı yapar gibi yakınlaşan titiz bir özelliğe sahip.

Genç kuşak şairler arasında dikkati çeken isimlerden biri olan Efe Murad’ı, kuşağının diğer temsilcilerinden ayıran en önemli özellik, çalışmalarında “imge”yi kuşatırken, hem yazılı, hem de görsel bir çaba sarf ederek, bilinmedik anlamlara, anlatım biçimlerine korkusuzca yelken açması. Bu özellik, şiirlerinin, çevirilerinin yanı sıra Efe Murad’ın düz yazılarında da beliren başat bir karakter. Serbest Çalışmalar: Madde-Şiir Yazıları...
Merve Tokgöz: "Yaş fark etmeksizin şiiri ve siyaseti birarada yürütenler için okunmayı hak eden bir kitap Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık."

Merve Tokgöz: “Yaş fark etmeksizin şiiri ve siyaseti birarada yürütenler için okunmayı hak eden bir kitap Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık.”

  Şiir ve Siyaset Üzerine Meseleler   Ali Özgür Özkarcı’nın 160. Kilometre Yayınları’ndan çıkan Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık – 80’lerden 2000’lere Şiir ve Siyaset, kitabın altbaşlığında da işaret ettiği üzere siyasetle yoğrulmuş bir şiir eleştirisi kitabı. Özkarcı mevzubahis dönemin genç şairlerini ele alırken aynı zamanda dönemin siyasi ruhunu, bu ruhun şair üzerindeki etkisini ve dolayısıyla şiirdeki...
Erhan Altan: "Modern şiir serüvenimizin nasıl sonlandığını temellendirmeye çalışıyorum."

Erhan Altan: “Modern şiir serüvenimizin nasıl sonlandığını temellendirmeye çalışıyorum.”

Söyleşi: Erhan Altan – Merve Kültepe         Kitabınızı okuduğumda 2000’lerin ilk on yılında, sizin deyiminizle sıfırlı yıllarda, şiirin daha hayata dair, hayatın o kaotik yapısını daha fazla içselleştiren bir şiir olduğunu fark ettim. İnsanın sanki yaşamada en çok yanında olan şey belirsizliğe tahammülü ve sanki bu şiir o belirsizliği içinde barındırıyor, onunla beraber...

Ahmet Güntan tüm kitaplarıyla 160. Kilometre’de.

Kim demiş şiir sıkıcı diye: 160. Kilometre’nin yeni kitaplarıyla şiir de direnmeye devam ediyor.

Gökhan Ergür: “Mehmet Davut Özdal tekdüzelikten kendine özgü bir hamleyle sıyrılıyor.”

Sıradan insanların sıradan dertlerinin şiire taşınmasına Cumhuriyet döneminin imkanlarıyla vesile olan Orhan Veli ve arkadaşları çektikleri bu avangard hareketle edebiyat ortamına başka bir hava getirmişti. Şiiri bir nevi şaka aracına dönüştüren Garipçiler bu şakayı bir müddet sürdürmüş daha sonra şiirlerini (Orhan Veli de dahil) farklı bir anlayışla yazmışlardı. Başta Oktay Rifat olmak üzere Melih Cevdet Anday ve...

İlker Şaguj: “Şiirde sıkı saf sevmiyorum.”

Söyleşi: İlker Şaguj – Halim Şafak   Sevgili İlker Şaguj; ilk kitabın Musap geçtiğimiz günlerde yayımlandı. (160. Kilometre) Sormak istiyorum; kitaba giren şiirler hangi ruhsal ve hayati düzlemde oluştu ya da oluşturuldu? Süreğen bir bahtsızlık enerjisiyle yazmıştım o şiirleri. Sıralı bahtsızlıklar ve sıralı yakınmalar bir nevi dünekti. İlçeden büyük şehre gelmemdeki sıkıntılar da var. Öncesinde...