Bayan Ezop

 

Yeminle, Araf eğlenceli kalırdı onun yanında. Küçüktü,

ahım şahım bir yanı yoktu. E o da etkilemeye çalıştı. Ölüler,

Ezop hanım, derdi, sır saklamaz. Neyse, size şu kadarını söyleyeyim,

Eldeki serçe koluna sıçtı,

damdaki güvercini ne siz sorun ne ben anlatayım. Baydı.

 

En beteri dışarı çıkmasıydı. Kapının orada durur, bakınır, atılır;

utangaç bir fare için çalılıkları, kurnaz bir tilki için

tarlaları, yazı çıkaramayacak bir kırlangıç için

gökyüzünü didik didik arardı. Küçük karga, ona kalsa

kartalı kıskanıyordu. Eşekler, neticede, aslan olmayı yeğlerdi.

 

İç boğucu bir akşam gezintisinde, hendekte uyuyan

yaşlı bir yaban tavşanı gördük –durup not aldı– sonra

bir iki kilometre ilerde, bir tosbağa, birinin evcil hayvanı,

yolda, evlilik kadar yavaş, sürünüyordu. Yavaş

ama istikrarlı olan, Ezop Hanım, daima kazanır. Dallama.

 

Ne yarışı? Ne tilkisi, ne üzümü? Hangi eşeğin kulağı,

hangi küheylan, ne açgözlü köpeği, ne izmariti? Bazı günler

hikâye mır mır kıssadan hisseye varırken

zor tutuyordum kendimi uyumamak için. Ayinesi iştir kişinin,

Ezop hanım, lafa bakılmaz. E bu da bir başka bir mesele, seks

 

şeytan işiydi. Bir gece buna ötmeyen küçük bir horoz ile

kara dipli tencereden daha kara kalpli

keskin bir balta hakkında bir fabl anlattım.

Bak, dedim, bindiğim dal demem keserim kuyruğunu.

Bu sesini kesti. Son güldüm, iyi güldüm.

 

 

* 160. Kilometre’nin yayın programında yer alan Carol Ann Duffy’nin The World’s Wife kitabı, Ahmet Aktaş’ın çevirisi, Donat Bayer’in editörlüğüyle yayımlanacaktır.

 

Carol Ann Duffy (1955) Biritanyalı şair ve oyun yazarı. 2009-2019 arasında Britanya kraliyet şairi olan ve son 400 yıl içinde bu unvanı taşıyan ilk kadın, ilk İskoç doğumlu ve LGBT birey olan Duffy halen Manchester Metropolitan University’de çağdaş şiir profesörü olarak çalışmaktadır. Şiir kitaplarından Standing Female Nude (1985) İskoç Sanat Komisyonu Ödülünü (Scottish Arts Council Award), Selling Manhattan (1987) Somerset Maugham Ödülünü, Mean Time (1993) Whitbread Şiir Ödülünü; Rupture (2005) ise T. S. Eliot Ödülünü kazanmıştır. Şiirleri öteki, baskı, cinsiyet, şiddet gibi konuları ulaşılabilir bir dille ele almaktadır. Okur tarafından çok büyük bir ilgiyle karşılanan ve daha sonra opera ile tiyatroya da uyarlanan The World’s Wife (1999) ise Batı mit ve tarihindeki ünlü erkeklerin hikâyelerini karılarının gözünden yeniden anlatır. İlk söz sahibi olan da, son gülen de kadınlardır. Frau Freud penis hasedinin nasıl kocasının kendi hüsnükuruntusu olduğunu paylaşır bizimle. Bayan Faust kocasının sırrını açık etmekten çekinmez: “Bir ruhu bile yoktu satılıkta.” Eurydice ise birçok şair gibi Orpheus’un da asıl kusurunun kendi eseriyle ilgili kibri olduğu bilmemizi ister.

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr