Islak Öper Ölüm
ayakkabı dükkânı taziye evi
bir sürü ayakkabı başka neden bekler yan yana
her fotoğrafın netlik borcunu dinliyorum
dur, burası dünya
sizi hangi kareden tanıyorum
sıyrılan parçamı adınızla aramıştım
çokgenleri yazdığım defterin kaçamağında
kemerini gevşet ama gömleğin kalsın diyorlar
ya da
patlayan silahlar
hatırına yere düşsen artık
ama diyorum,
kanatlarını cebinde taşır havaya atılırsa bir çocuk
neden yataklar hep bir taraftan
duvara dayanır
yürümeyi bilmeyen ne zaman
kurtlarla koşmayı öğrendi
karşılıksız sevgi kumaşında palavra
her yangına plastik merdiven
geveliyorum işte
ayakkabı evi taziye dükkânı
pardon
bir sürü ev başka neden bekler yan yana
güneşe notlar yazıyorum, bir başlansa seslenmeye notalar
kuruduğu unutulan sular
benzemiyor mu mezar taşlarına
yani, sadece içten bir soru
ortak damarı kesen bıçkın fedakârlık
kürsülerden hürriyet aforizmaları
Islak öper ölüm
peçeteler, havlular, kâğıttan binbir deri sarılır
o zaman Dicle’ye benzemez mi yüzün
yani, kökten bir soru
okumayı söktürür, büyümeye iter çocuğu
kanadı cebinde kırılır
yürümeye mahkûm
dur der
biter bölüm