Remiks
V
“yanındaki canını mı sıkıyor”
[o zamanlar istediğimiz bizimleydi, gözlerin]
geçmiş bi şey söyleyemeden
oturup bi şeyler içebilsek, mutlu olurum
[büyüdüğümüz an, budur////
bi çocuk reddedilir
her yer sıradanlaşır, terk edilir
bi baba devrilir]
sonra merdivenlerden süzülüp gideriz
orada bi yerde
tanrıyı ve dinini bulabiliriz
otelin birinde kalışımız vardı
bi sükûnette, aramıza sıcaklık girerdi
her şeyin yolunda gittiği bi an
uçuşabileceğimiz bi an
gidebileceğim kadar gidebilmek
tırmanabildiğim kadar bi yüzey, tenin
aydınlık bi sokaktı yürüdük, hatırla
yolun köşesinde bi apartmandı
kardeşini eve gönderdin
sana ait olmayan bi yatakta, hapsettiğin şey, hatırla
[seninle dünyanın sonuna da gelirim demiştin
yapamayacağın şeylerden bahsetmemeliydin
ne bugün ne de yarın
sensiz de olur, eminim
gidebileceğimiz bi yer, kalmadı
Remiks
VI
çevremizden gelip geçenlerden bihaber misin
bi yalan ustası yoksa bi hokkabaz mısın
istenen biraz görgü, yüzünde az bi gülümsemeydi
[ama boş ver bunları, sonra bi yerde okursun]
ta en baştan sana bi nefretim vardı
sonra yüzünde o hep geçirdiğin samimiyetsizliğin, gitti
buna biraz kırılmış olabilirim
– yüzüme bakarak söylediğin bi alışmışlığımız vardı
giden geri gelmez
bunu hissettin, ruhunu cilalayıp, gittin
buna da biraz kırılmış olabilirim
[bi çöplükte hatalarımızı aydınlatacak bi ışık aradım, yok
bunları üçüncü sayfada göremezsin]
hakkımda düşüncelerin vardır, eminim, gereksiz
yine de her fırsatı değerlendirmek isteyen bi tarafım var
– işte böyle öylelerinden olunuyor, o benim
[sonra bi yerlerde çene çalarsın
bi adamı nasıl savunmasız bıraktığın görülür
ona anılarını anlatırsın///
[konu bana dönerse buna inanırım]
yolun bizi götürdüğü yer var
orası bizim öldüğümüz yer
hiçbi şeye katılmıyorum dersin
ben de derim
kıçımızı devirip yatarız
[hayalle düzelmeyen şeye daha rastlamadım
ama boş ver bunları, sonra bi yerde okursun.