BU İŞİN SONU PANOFOBİYE VARACAKTIR
Talassofobik. Derin ve geniş su kitlelerinden uzak durur.
İçinden geçen ürkünç deniz canlılarını görmezden gelir.
Tokofobiğin doğum korkusu ölüm korkusuyla bağlantılıysa.
Gefirofobik oradan geçmeyecektir.
Köprülerden çekinip.
Su ayna etkisi yaparsa eisoptrofobik suyun üstünü örtmeye kalktığında.
Biri sahici duracaktır.
Avucunda inci.
İnciyi duvardaki deliğe sıkıştıracak olanın tripofobik olacağı söylenebilir.
Kağıttan da incinebilir o.
Yazarın ona özel bir alan açması, koruyup kollaması gerekebilir.
Böylesi durumlarda şimşek çakmasa iyi.
Savaş bölgelerinden ayrılan kadınlar ve çocuklar için.
Şiddetin sesi ombrofobiyle karıştırılabilir.
Antropofobik çocuklar kuytulara gizlenecek
kulaklarını kapatacaklardır.
Kıvrılma refleksi ortaya çıktığında sivillerin tahliyesi için insani
koridorlar oluşturulacak.
Lökofobik beyaz giymek istemeyecektir.
Dinyeper nehri kıyısında agorafobik bir protestocu.
Karmaşık fobisinden barışı uçurabilir.
Her durumda kronofobiğe zamanın ilerleyişi ürkütücü gelecektir.
Nekrofobiği bu koşullarda herkes haklı bulsa da.
Osmofobik kokulardan neden korktuğunu düşünmeye başlayacaktır.
çünkü
”Koku ağırkanlıdır… Kokular imgeler gibi hızla art arda dizilemez…
İmgelerden farklı olarak, hızlandırılamazlar da… Kokuların baskın olduğu
bir toplumda değişim ve hızlanma eğilimi de baş göstermeyecektir muhtemelen.
Böyle bir toplum anılardan ve hafızadan, yavaş ve uzun şeylerden beslenecektir.”*
Artık sığınmacı sayılan savaş mağduru kadın ve çocuklar
mizojiniye de maruz kalacaklardır.
Aritmofobikler savaşın bilançosunu hesaplamaktan korkacak.
Savaş alanında kalan erkeklere ani bir amnezifobi endişesi gelecek
ve bir süre sonra bu işin sonu panofobiye varacaktır.
*s:57, Zamanın Kokusu, Byung-Chul Han, Metis Yayınları, çeviren: Şeyda Öztürk, 2018
NOT: Fobiler internette dolaşarak toplanmıştır.