40 çocuğun öldüğü katliam davasına tek bir anne gelmedi,
devletin kan parası verdiği ve aileleri ikna ettiği öğrenildi.

 

Beyni sulandıranla kanı sulandıran

aynı güzergâhta değil.

Aralarında sapak var:

uyuşmanın çıbanı,

motive eden tümsek,

kazınabilirin altındaki pıhtı zift.

 

Yan yolların tüneli olmaz,

olguların dibinden geçer,

insanı ismiyle stabilize eder.

Kavramlar silinir araç içi,

kollar açısını kaybeder,

direksiyon şiddetle titrer.

Kedi gözleri birbirini izler camdan bakan için,

memeden akan kolostrumlu sütün kesintisizliği

yer yer şirret şeritler.

Boş izi bulmak ve bilmek,

çizgi olup ötesine götürülmenin

alicenaplığına ilmek olmak mı heba?

Süt kesiği yüce baba, devlet-i âli?

Ana baba kavgasında süt sokulur araya.

Beyaz ve ılığın seyrüseferi,

yol veren meme perisine ham yok.

Ham yollar kanı sulandırır, bölünmüş yollar zihni.

Zihniyetin kesafeti ferasetin zarafetini görmezden gelmez,

görünmez kılar, sis farı opsiyonel

ve buğulu aynadaki ölü nokta can suyu içgörünün.

Kan donma derecesine

ürk tünelinde ulaşılır diye tüm çekince.

 

Beyin ve kan, kazan-kazan için faydasız,

paydasız paralanmaya maruz.

O zamanlar hanı berhava edecek kadar süt vardı.

Trajik uzlaşmaz ikili için yolgeçen hanı mı yok!

 

Annelerin sütü kesildiğinde döngü tanımlanıp

süt anneleriyle tamamlanırdı eksiklik.

Emzirme ödeneğiyle bir kavşak daha aşıldı:

Süt ekonomi politiğe dahlolup metalaştı.

Yabancı cisim reaksiyonu ile

beyne ve kana karışıp zehirledi;

taze kan ihtiyacı dışardan temin edildi.

 

Stabilize yolda tümsekle sarsıldı,

radyodaki ses titredi, kanal değişti değişecek,

sonra araç tünele girdi, ses boğuklaştı,

çıktığında ürkmüş titriyordu,

yorumcunun kesafeti sürücünün zarafetini

görmezden gelip siste kayboldu.

 

Boş iz bilindiği anda unutul|

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr