Şair olmasaydınız ne olurdunuz?

Yoldan geçen birisi. Hoş, şimdi de öyleyim. (Şu “hoş” sözcüğü ne hoş durdu.)

 

Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz?

Valla, hatırlamıyorum. Bebekmişim.

 

İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız?

Aynaya bakma pencereye bak. Orda şiir var. Biz yüzümüz değiliz, pencereden gördüklerimiziz. Aynaya bak bak nereye kadar. 4 cümle oldu. Noktaları virgül yaparsak olur. Aa, 6 oldu.

 

Dünya kendiniz ve başkaları için mükemmel olsaydı yine şiir yazar mıydınız?

Mükemmel olan yokluktur. Yokken nasıl yazayım?

 

Şiir bir sanat olmasaydı en çok hangi insan eylemine benzerdi?

(Ön) sevişme.

 

Hiç Artvin’e gittiniz mi? Gittiyseniz neden ve gitmediyseniz neden?

Artvin’e gidersem neden gittiğimi o zaman anlarım.  Gerçi (şu “gerçi” sözcüğüne hastayım, neyse…) dünyaya da geldim ama neden geldiğimi henüz anlamadım. Artvin’in nesi meşhur? Googledan baktım müthiş güzel.

 

Şiiriniz değişse bile sadık kaldığınız bir şey var mı?

Karacaoğlan’dan bozayım: Değişsem öldürürler, değişmesem öldüm.  Sadık kalmak ne ya? Dünyaya şaşkın bakmaya sadık kalsam da gözüm açık gitse(m).

 

Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, geriye dönüp şiir tarihinde neyi değiştirmek isterdiniz?

Şiir tarihi de yanlış bir tarihse ben buna ancak yuh derim. Şiir tarihi yanlış insanlık tarihine “maruz kalmış” ince, hassas ruhların o yanlışa isyanı değilse… Ne diyorum ben, matrak cevaplar verecektim sözde…

 

Artık aramızda olmayan hangi şairlerle tanışmak isterdiniz?

Hepsi hâlâ “aramızda”. Bu lâf ola beri gele cevap şöyle dursun, Turgut Uyar’la bi bira filan içmek isterdim. O öldüğünde 23 filandım, yaşım tutuyor. O öldüğünde, ağlamaklı olmuştum.

 

Okur olmasa dilin intikamı olabilir mi?

Bence bu tuzak bir soru. Şair okur arasında bir velinimet ilişkisi yok. Ama “dilin intikamı” çok fena şeyler çağrıştırdı bana.

 

“Bir gün bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz yüce şairler mi getiririz?”

“Yüce” mi? Şaire yüce demek, şiire (şiir yazma edimine, şu “edim” sözcüğüne de gıcığım, neyse… ) hakarettir. Ütopya’da şiire ihtiyaç yok, ama zaten ütopya, adı üstünde. Babam ona “kumanizma” derdi. 13 yaşından 38 yaşına kadar… Türkiye’de 58’inde (1990’da) ölene kadar kumanizma sayıkladı. Bize ütopya olan ona yitik cennetti. Güzel günlere inanmayan şiir yazmasın demiyorum, (dünyaya) körler sağırlar birbirini ağırlar olmasın diyorum bu şiir işi.

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr