Melek Noktası

 

 

10.

Göklerdeki babamız ey

Bize bir hayat verdin

ve yaşadın hayatını

biz olmadan

Kambur çıkardık bu evde

uykusuz ve yorgun

kırk oğul birdeniz

bunlardır bize yadigârın

Sevgili babamız

elbet bağışlarsın bizi

bir süs olduk ancak sana

siyam balığı bazen de

akvaryumunda

 

 

9.

Bir ceket aldın bana

kollasın diye aklımı

gönülçelen bakıştan

Ve karanlığında şüphenin

sarılsın bana boylu

Ey eylem

küllenip doğarsın ya

yeniden

İçindeyiz zamanın

kalbinde

bu dünyanın

Yaşıyoruz

ve devam edeceğiz

sonrasında da

 

 

8.

Hatalarımdan ördüm

bu urbayı ben

Ricatlar ile

yaptım evimi

Fâşolsun şimdi sırrım

sustum ben de

itilmişe

sırtımı döndüm

Anlam

sanki taşıyor içimden

gazaba çağrıyor

Oysa hepimizdik

oradaydık

 

 

7.

Bir baba vardı

ustası kitapların

Anasıyla babası

demişti

sıçarlar ağzına insanın

Böyledir bu

böyledir usta sözü

Bir şekilde

uzanır sana da

o çoğul çubuk

Çalınır yüreğin

sezdirmeden ve

nesiller boyu

 

 

6.

Süt kokusu ağzında

yüzünde neşe

İsmini ezberledim

hafızam bilendi

şefkatle

Eylül ışığı gibiydin

duru bakışın

taze sesinle

Ama kilitliydi kapıların

neden bunca ağır

bir yükle

Sözcüklerim tükenmedi

soğusa bile kalbim

 

 

5.

Bilgelikle gelir

insan

tanıdıkça unutur

Ak şeytanlar

yularından kavrar

saf aklı

Aslanlarını ruhun

çağırlar sofraya

Bedenler

hayatın şahidi

Gözleri olmadan

dillenen

Esiri olunca

özlemin

 

 

4.

Sorular değil

sorgucular yoruyor

beni

Gecenin ışığında

en çok

incitir beni

arzular

İçimden kopan

sesler

yıkılır gibi üstüme

O an

ateşlere uzanır elim

ve suya veririm

cevaplarını kalbimin

 

 

3.

Yalnızlık

günlerin ardında

Önümü göremiyorum

Çok az şeyim kaldı

senin yokluğunda

Pişmanlıklar ve

dinmeyen üzüntüm

Biz bizeyiz hep

bu odada

Konuşmalıyız

çünkü tüketiyor

hatıran

günbegün

 

 

2.

Saati yok evimin

ışıksız perdesiz

Geçmesin diye zaman

kopardım yapraklarını

gövdelerini büktüm

çiçeklerin

İyileşecek mi

bu yaralı dil

Bir ad verdim ben

toprağa vermeyi de

bilirim

Dünyam benim

kırgın ve yeleçte

 

 

1.

Ruh

yanılmaz

ve sahteliğe

açılır ancak

O

nun aynasından

geçmeyen renkler

Makinalar

üşüşür sayılarıyla

hayatın sathına

Derken kırılır

anıları yüklenip

karanlığa açılan

buz

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr