Aynı Yatakta Gün Doğmuyor
Aynı yatakta aynı gün
Tekrarlayan döşekte güneş seri doğmuyor
Aynı beni bulan aynî balaban iksiri
Ağzıma sürmediğimi yatağıma süren
Işıktan uluğ müziği çarşafa geriyor
Çarşafta çitilenmeyen nefesler sürdürüyor
Rüzgârı alışmadığı tarafa yastık kabartırken
Kulakları yalayan ritmik damla
Bhutanhanım üzülme
Hareketsizlik geometrisini ortaya kesiyorum
İyi geceler sunuyorum sana dikey kolumda
Kesip damgaladığım tek memem kaldı Sibirya’da
Hafif yorgan uzanıyor bir düğümle
Ağır yorganı mavi hücreye bölüyor
Ben her gece iyi geceler diliyorum sesim çıkmadığında
Savaşan bir kadın görürseniz
Kıvılcım çaktıran bu denli konuşmasından
Dünyaya çaktığı kazığın rahmeti iner heyulasından
Onun kıvılcımı ateşten çakmıyordur
Koluyla hazırlanırken ısısız bile harlanıyor
Harlana harlana kendinden
Hane ortasına Güneşi doğduruyordur
Aynî zehri aynî kurganda yanında götürür
Ayniyet onu bir tek son gününde sınayabilir
Yürü ya kulum
yürü revânım
Koluma ızdıraplar dehşetler büyüyor
Çıkıyorum inimle kavgamdan
Suyu vurup kayalara çarpıyorum
Hayvanlarımı sana çekiyorum
Katır cebimde hançer uykumda baltam
Atımda kalkanlar geyik sırtında okum
Kazınmış bir kafatası ve çelik plaka retinamda
Bu ışıyan göz ile savaşkan kanla
Her gün yeni bir yasa çıkarırım Terme çayında
İskit dopaminiyle Pontik bozkırında
Kemiklerim böyle ısındı
Buzul uykumda