Turkish-American poet and performer Sara Deniz Akant was born and raised in New York.
She is the author of Babette (Rescue Press, 2015), Parades (Omnidawn, 2014), and Latronic Strag (Persistent Editions, 2015). Akant has taught poetry and writing at the University of Iowa and the City University of New York.
Her poetry has appeared recently in the Bennington Review, Lana Turner, and the Brooklyn Rail, the Paris Review.
Türk-Amerikalı şair ve sanatçı Sara Deniz Akant, New York’ta doğup büyüdü.
Babette (Rescue Press, 2015), Parades (Omnidawn, 2014) ve Latronic Strag (Persistent Editions, 2015) isimli kitapları bulunmaktadır. Akant, Iowa Üniversitesi ve New York Şehir Üniversitesi’nde (CUNY) şiir ve yazı dersleri verdi. Şiirleri Bennington Review, Lana Turner, Brooklyn Rail, the Paris Review gibi dergilerde yayımlandı.
THE WEDDING
The guests want to know how this story ends.
They use the ceremony to cycle between their open tabs:
eyelash tints, incest porn, how to become more or less
fatally infectious in the world.
The groom turns to the crowd and says what’s the fucking point?
Nobody wants the experience. They just want the memories.
This is starting to sound like a bad story.
Is this a bad story?
We all look up from the party.
The answer is traced by an ugly plane, in the ugly sky.
As for the cake; the bridesmaids chose paper.
One damp pile of spaghetti topped with frozen whipped cream.
We made t-shirts with a picture
of the bride’s new toilet seat.
A photobooth that serves its own
lemonade soup.
After that, just some simple quotes
about finding love past the start-up.
Then some sharp-breasted mommys
getting muddy on a hill.
The groom grabs my hip in the stall;
he grabs through it.
I have to speak fluent Latin
in order to get out.
Then I build a broken ship.
The ship’s for me; I am responsible.
When I cry, the bride places her hand on
my bloated stomach.
She explains that my screaming
is just a form of joyful singing.
The guests are starving
in their dirty bathrooms by the morning.
The groom forgets to kill me
in the end.
DÜĞÜN
Konuklar bu hikâyenin nasıl bittiğini bilmek istiyor.
Töreni kullanıyorlar geçiş yapmak için açık sekmeleri arasında:
takma kirpikler, ensest pornosu, nasıl daha az ya da daha fazla
ölümcül bulaşıcı hale gelinir dünyada.
Damat kalabalığa dönüyor ve bütün bunların anlamı ne amk? diyor.
Kimse deneyimi istemiyor. Sadece anıları istiyorlar.
Bu, kulağa kötü bir hikâye gibi gelmeye başlıyor.
Kötü bir hikâye mi bu?
Hepimiz partiden başımızı kaldırıp yukarı bakıyoruz.
Cevap, çirkin gökyüzünde, çirkin bir uçak tarafından çiziliyor.
Pastaya gelince; kâğıdı nedimeler seçti.
Tepesinde dondurulmuş krem şanti nemli bir spagetti yığını.
Gelinin yeni klozet kapağının resmini
tişörtlere bastırdık.
Kendi limonata çorbasını servis eden
bir fotoğraf kabini.
Daha sonra, açılış sonrası aşkı bulmakla ilgili
bazı basit özlü sözler.
Sonra bir tepede çamura bulanan
bazı sivri memeli anneler.
Damat kabinde kalçamı elliyor;
hepsini avuçluyor.
Dışarı çıkmak için
akıcı Latince konuşmalıyım.
Sonra kırık bir gemi yapıyorum.
Gemi benim için; sorumlu benim.
Ağladığımda, gelin elini
şişmiş karnıma koyuyor.
Çığlığımın sadece neşeli bir şarkı söyleme
biçimi olduğunu açıklıyor.
Sabah olduğunda konuklar
kirli banyolarında açlıktan ölüyor.
Damat beni öldürmeyi unutuyor
en sonunda.
I WILL NEVER BE REBORN
How should I interrogate this desire to escape.
I think about the horses, how they might be mistaken for camels.
How I might be mistaken for anything at all. An invisible body
knows how to live remotely. Smile, kiss me, translate this passage.
Snot yourself and then snot the rejection of yourself. My sister walks up
to the bed: You hurt my peelings. Both of them. Through the window,
someone I love watches an old woman pull a new man from the sky.
Is wisdom like a battery? More like Prius. Sad! I was sixty years old
and still searching through high school for sex. I was a reporter on campus.
I was looking for drugs. Please list the events in your life to confirm.
Please take this class slow. List the good and the bad and the ugly (please
don’t worry about following this prompt correctly). If you have any
undealt with trauma, please don’t do this exercise. Download the podcasts
and stare at a pillow. Just thirty minutes a day on every dread cycle should work.
ASLA YENİDEN DOĞMAYACAĞIM
Bu kaçma arzusunu nasıl sorgulamalıyım.
Atları düşünüyorum, nasıl develerle karıştırılabildiklerini.
Nasıl herhangi bir şeyle karıştırılabilirim. Görünmez bir vücut
uzaktan yaşamayı bilir. Gülümse, öp beni, bu pasajı tercüme et.
Yere yapıştır kendini ve sonra kendini reddedişini. Kız kardeşim yatağa
gidiyor: Peelinglerimi incittin. Her ikisini de. Pencereden,
sevdiğim biri, yaşlı bir kadının yeni bir adamı gökten çekişini izliyor.
Akıl pil gibi midir? Daha çok Prius gibi. Üzücü! Altmış yaşındaydım
ve hâlâ seksi lisede arıyordum. Kampüste muhabirdim.
Uyuşturucu kovalıyordum. Lütfen onaylamak için hayatınızdaki olayları listeleyin.
Lütfen bu dersi ağırdan alın. İyiyi, kötüyü ve çirkini listeleyin (lütfen
bu söylenenleri doğru şekilde takip etme konusunda endişelenmeyin). Eğer
başa çıkamadığınız herhangi bir travmanız varsa, lütfen bu egzersizi yapmayın.
Podcast’leri indirin ve bir yastığa bakın. Her korku döngüsünde günde sadece otuz
dakika işe yaraması lazım.
HEY REINA
Hadi bakalim – come on, let’s go.
Let’s sit with our breasts in our laps
beneath the sea. Let’s wash face hands
mouth in honor – names in liquid history.
I find the word for ruined temple
hidden in a strawberry.
I find the Word for endless exit
in the trash baskets next door.
As always I am thinking far too much of
her legs, her eyes, her clavicle.
I commit the violent act of pulling out
her photo from the sky. Later on
in the kingdom, I’m caking. I cry:
but what is she doing and where is she going and what is she wearing and how is she feeling and what is she doing and who is she seeing and where is she going and what is she doing and what is she thinking and who is she being and how is she looking and where is she going and what is she doing to me
Hey
Reina, Reina.
I am building clavical into your
busted sky.
HEY REINA
Hadi bakalim – hadi, gidelim.
Memelerimiz kucağımızda oturalım
denizin altında. Yüzümüzü ellerimizi ağzımızı
yıkayalım – akışkan tarihteki isimlerin şerefine.
Bir çilekte saklı buluyorum
Harap olmuş tapınağa karşılık gelen sözcüğü.
Yandaki çöp sepetlerinde
Sonsuz çıkış için bulduğum sözcüğü.
Çok fazla düşünüyorum her zamanki gibi
bacaklarını, gözlerini, köprücük kemiğini.
Onun fotoğrafını gökyüzünden çekerek
şiddetli bir eylemde bulunuyorum. Daha sonra
krallıkta, kek yapıyorum. Ağlıyorum:
ama o ne yapıyor ve nereye gidiyor ve ne giyiyor ve nasıl
hissediyor ve ne yapıyor ve kimi görüyor ve nereye gidiyor
ve ne yapıyor ve ne düşünüyor ve kim oluyor ve
nasıl görünüyor ve nereye gidiyor ve bana ne yapıyor
Hey
Reina, Reina.
Senin tutuklanmış gökyüzüne
Köprücük yapıyorum.