BİZ NEDEN İKİ KİŞİYİZ

-Onur için-

 

seninle bir gün karşılaşırız

iki insanı yan yana koyunca başlayan tenhayı

tane tane konuşarak

çalı çırpı toplarız ateşi ben bulurum

yürürüm bir şeyin göğsünde ağırlık taklidi yaparak

yakarım yazının bulunduğunu

yakarım yakmasına hem korkmam

 

benim kemiğimden senin iliğinden

gene gene gene

 

hikayeye ne oldu anlarız

 

senin evin. benim evim. bizim evimiz. yok

bembeyaz saçlarım yok

ölmeyi ittim

sana gönderdiğim ahları ben kendime de gönderdim

hikayesi olsun istiyorum

tek duvarımız yok madem

sordum dedim adresleri

baktım dedim oralara

bağırdım dedim kapılara

 

kendimde bir taş arıyordum

yerde bir taş arıyordum çok iyi bir taş

kaldırımda çiçek gördüm

mamalar kaldırımda

ve soğumuş ve kimse yemiyor gördüm

hemen kopardım kaldırdım gözüme soktum yakından baktım

dedim kardeşim bu çok yanlış

orada ölebilirdim

o şarkıyı sensiz ilk dinlediğimde

hızlı adımlarla karşıdan karşıya geçtim

 

nasıl yapıyorsun biliyor musun

karşıdan bööyle alıyorsun kendini

iki tokat atıyorsun saniyenin onda biri

eline hohlayıp alıp o karşıdan bu karşıya. bu kadar

 

boynu kırık bir zürafanın boynu kırıkken iyileşmiş. kaynamış

benim boynum da bu hayat gerçek

öpülme yeri bu vurulma yeri burası

burkuluyorum gerçeği incitiyorum

camı çerçeveyi içimden indiriyorum

 

sen sızladıkça taştan kıyılarına vuruyorum dünyanın

 

nasıl yardım edeyim kendime kılıçlar mı bulayım pazardan

zırhım etime batıyor. asil kanım berbat.

zalim kuyruk telli kuyruk arkamda

burkuk turna tekniği alıyorum

insanlarla insanlar arasında yürüyorum

bedenime bu teşebbüs olmuş mu bak

tepesinde topukla duruyorum dünyanın

yürüyorum bak ayaklar olmuş mu

 

seninle yavruyu anneden kurtardık. tırnağı etten kurtardık. beraber bir balığı sudan kurtardık. insanı insana kavuşmaktan. güzel şeyleri, olmaktan kurtardık. onların yaşamasından onları kurtardık. sen beni o güzel günlerden kurtardın. sevincimden beni kurtardın. akasya ve iğde kokusundan

 

kendini kendinden de kurtarabiliyorsun. yeni çıkmış

nasıl yapıyorsun biliyor musun

mesela şakağına tek el

orandan akan ılık kanın verdiği yaşamsal tat diyorlar

hakkındaki şeyleri belirleyebiliyorsun sonra

yorulmuyor cesedin soğurken, hiçbir şey olmuyor

kıvrımı bozup toprağı kazıyorlar

cesedi sahipleniyorlar döne döne yapıyı kuruyorlar

toprak taze. sıcacık mezar. yıllar o sıcaktan tek tek girip mezarı soğutacak.

biraz çukur üstüne toprak

sana sıfırı getiriyorlar

her şeyin nasıl değiştiğini sarsmadan anlatıyorlar

 

senden azalanı senden artanı şokluyorlar

mütebessim ve memnunsun. nefis. ve son derece ölü

 

sevgilim seni ülkemizde dağların uzanışı gibi

sevgilim seni ülkemizde dağların uzanışı gibi

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr