TAM ORASI ÇOK KAŞINIYOR, YEAH IT IS

 

bunlar gülme izlerim

bunlar

perdelerim gözüme kirpikli

içeride film oynar renkli büğrülü

doğanın müsrif deneylerinde harcanmalıyız

görüntü geldi mağara duvarı

otoportre olarak Tanrı

kaldırmışız yerinden

yerine

sonlu çocuklar verelim diyor, gıdıklanıyor.

elimizde zor tutmaçlı bardaklar ve ceviz

kadın adamı dansa, ayak sürüyerek adam

hadi biz de, cevizi elimden ağzıyla

çok gıdıklanıyor gülüyorum ölmekten

bunlar gülme izlerim

çay henüz deminden alacaklı

görüntü dalgalanıyor

canıma kıyıyor julien, cevize boyanıyor perde

ellerim doğa bunlar da izlerim

mesudum ölmekten, kahraman falan değilim

çayın ilk yudumunda doya doya ölümlenir

bu sahneye tüm gözlerimle yaş döker

dökülmüş süslerime yakışır elleri

bu kadar güzel olması, fani olması kadar

acıklı

çay hazır film arası.

 

orası çok kaşınıyor

sarkıtılan bi sahnede uzadıkça durmalar yeşer yeşer

toplanmıyor saçım, kirpiklerden aşağı beşer

makyajlar akar ama seksi

gözler filan akmış böyle buğulu bakmalar, bed saçlar

bitmişim öyle, film de biter

azeri kuaför der:

“bizim ferqimiz her xanıma individual yanashmadır.”

 

it is so it is bazen

metaforumuz çıkışmıyor.

just the way, yeah it is

 

armut koltuğun sapına devrilmiş başım

kaldırmışız

otoportre olarak Tanrı

kaldırmışız yerinden

yerine

sonlu çocuklar verelim diyor, gıdıklanıyor. Cevizin kabuğu

dişimin kovuğunda saksılar buluyor kendine

sevilmeli yoksa damlatıyorum

kaçak var neremden kaçmalıyım

kameralar bakmazken, perdeler bulup. Al bu diğer yarısı

yanımda bulundurup

kaşındırıyor

 

huzursuz bitişleri var ellerimin bi temassızlık

canımın canı çıkası cansızlığı, ölüyorum gülmeden

kederin okuryazarlığı

parmak uçlarım. Bunlar gülmesem izleri bak

nehir yatağında uyanıyoruz film ya

doğanın müsrif deneylerinde harcanmalıyız

görüntü akıyor

boz yap yamala dayanabilir bi kış daha

seneye de giyerim, istencimin kalanı noldu noldu bende erek

düşüyor gücünden, orası çok kaşınıyor

gücenerek.

 

beni mim’lemeli oradan tutup, durup dururken durmadan

nun’lamalı beni sakin. Nur demeli ne kısa bir adın var

onunkine gülmeliyim öyle isim mi olur

fani olduğu kadar

benim ellerim doğa. Al işte bu

diğer yarısı. Görüntü gitti.

 

it is so it is bazen

metaforumuz çıkışmıyor.

just the way yeah it is.

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr