4 numaralı metro hattı
O ülkenin o şehrinde o vardı benim arkadaşım
Birbirimizi çok güzel anlamazdık
Havada asılı kalırdı bir an sözlerimiz
Çıkar hayvanat bahçesine giderdim
İnsan bütün günü su aygırlarıyla geçirince
Şempanzelerle zebralarla pandalarla
Bir aydınlanma yaşamış olması gerektiğini düşünüyor
Ufaktan bir bulanma eşliğinde
Tembellik ediyorsun yazmıyorsun gördüklerini
Akıp geçiyor zaman demişti bir kez
Bir an durup “Depoluyorum” demiştim
Galiba yine birbirimizi anlamamıştık
Kar şehri çevrelediğinde o İstanbul’a dönmüş
İBB’nin sitesine görüntü aktaran kameraya el sallamıştı
Kadıköy İskelesi’nin önünde, sonra Beyoğlu’nda
Evet, evet, gördüm seni demiştim telefonda
Bu çocukça oyunu neden icat etmiştik bilmem
Ama anlaştığımız nadir anlardan biriydi
Laptopu kapatıp Modern Sanatlar Müzesi’ne gitmiştim
4 numaralı metro hattıyla