katlı dağları

 

demlikte havuç suyuna misolu mantar çorba

ve gurbette bir taharet eksikliği.

tükürdüğüm kağıtlarda kimi katlanır, dağlı

kimi dağlanır, katlı

ve döker deri.

 

çünkü tesisatın ulaşamayacağı seslerimiz

mahkemede bir muhakeme.

‘hep bu osmancılığımızdandır’ diye açıklıyorum her şeyi

‘her şey’ de ne demekse…

 

vücut bulan can dildir –

yüzyıllar boyu yürünmüş şıllık harfleri.

suretler fısıldanmış kulaklarına bebeklerin

ve hayaletler ölülerin.

 

konuştuğun şeyin şiirini yazamayacaksan

bırak konuşsun deli/k.

dirilsin aklın karanlığında çekmece ve beyli/k.

yıkılsın babalık, bozulsun yatak.

vursun yine sırtımızdan

zerk etsin aşkını nehir.

tabut taşısın, süt de taşsın

açmasa da papatya taşlar.

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr