ALERJEN
yahu bi dur. burnumu sileyim önce. odaklanamıyorum sana.
bağırma. akıntı sululaşıyor. peçete yetiştiremiyorum.
tahrişin verdiği acı dikkatimi dağıtıyor. losyonlu selpak satanlar kazanıyor.
selpak al ver sakız al ver para üstü beş kuruş al ver ekonomiye can ver.
hem beni izleyebilirsin burnumu silerken.
bu alerji beni karizmatik gösteriyor.
sonuç olarak al pacino da burnunu siliyor.
evet. dinliyorum. çek şu poleni. üç defa hapşırmama sebep oluyor.
kolumun ön tarafı çizilerek alerjen damlatıldı.
ürtiker meydana geldiği için sonuç pozitif çıktı.
normalde tek seansta bitiyor. süre uzarsa yaşlılar ayakta beklemekten sıkılıp çömüyor.
randevulu hastalar hem kul hakkına girmiyor hem gayet medeni.
geçen sene başlamış alerjim. doktora erken tanı gururu yaşatamadım.
tebrikler plaketler merasimler bekledi. ve ikimize birer çay söyledi.
insanlar acıyarak soruyor bulaşıcı mı, diye.
tedavin nasıl gidiyor merhabaları. ah bunun altı aylık burnu kalmış. sile sile çürütüyor zavallı.
sana buhar çek demedim mi. olsun işe yaramasa da çek.
kocakarı ilaçları önüme sunuluyor. reçeteyi alnıma yapıştırıyorum.
en heyecanlı olduğum zamanlar, akıntı artıyor, defalarca hapşırıyorum.
bi seferinde mülakata gelen sorulara cevap vermeyi bıraktım.
dışarı çıkıp bu sorunun cevabı burnunu sil şu sorunun cevabı hapşır.
cümlenin sonuna gelmeme bile fırsat vermiyor. sana diyecek
çok şeyim var. eve geç. en iyisi ben whatsapptan yazayım.
sen çok güzelsin ve benim baharda burnum akıyor.
