ilkokul’dan

 

liberal postcaz, ilkergenliğin buzulları, pank ve aklını zikirde yitirenler, kedileri sevip insanları tırmalayanlar, elleri kanayana kadar graynd dinleyenler, güvercin cesetleri için bir ney taksimi, bakacak taakatleri olmadığı için secde edenler, kanatlarında arapça bir sismograf, veba renginde üç gece ve yosunlu bir çocuk, kapılar ve kireçler, ölü sınıf başkanları, tıp bayramı orkestraları, kaybolmuş altı tapınak ve atsinekleri ve keşişler ve anarşistler, tütün saranlar, hem anarşist hem tütün saranlar, yanan bir azınlık ilkokulu, pazar günleri denizde arınanlar, arananlar ve kraliçe arılar, sonsuz şüpheye iman edenler, omuzlarında bir Z harfi, bir ortaçağ karıncası ve çarpı işaretleriyle yüce harşnoyz, ölümün en güzel kara meyveleri, kırık bir şişe otobanda, yedi cizvitli korsan ve küflenmiş bebe bisküvileri, vapur tuvaletlerine numaralarını kazıyan oğlanlar, ayasofya, mecidiyeköy’de ve üniversite koridorlarında boş sigara dilenenler, gevşek zıvanalar, kontrbas ve bayat prezervatifler, gladyatörler, berber çırakları, at yarışları ve çarşı meydanında medusa’nın şahitlerine bakarak nefret otuzbirleri çekenler, dikilmiş bir kıç, babalarının kılığında boğulanlar, çocuk cinler, beyaz peynir ve türk sanat müziği gizli bir bahçede, karanlıkta önünü görebilmek için kirpiklerini ateşe verenler, tembel bir göz ve ermeni bir cadı, bir şeyler hissedebilmek için cennet kapılarında ayaktırnaklarına kürdan sokup duvara tekme atanlar, sayın türkçe konuşan birileri, ıslak mayolar, annelerin iltihaplı amları, güneşli pazar kahvaltıları ve ailecek aynı deliğe sıçanlar, prozak, protestanlar ve protez çocuk bacakları, akdeniz’de bir tarot aydınlığında çürüyenler, sidikle yıkanmış bir seccadenin üstünde titreyip kasılarak tövbe etmek için tan vaktini bekleyenler, istanbul’a yürüyen bir galatlı ve iç cebinde sekiz gözlü bir güvercin, kör kerhane kedileri, balo sokakta çene kemiklerini birbirine çarparak parçalayan cennetlik osmanlı travestileri, tavuskuşları, sünnet dikişleri patlamış irinli bir sik, kesik tırnak gibi bir ayı seyre dalanlar ve gece göğünün altında tüketilmiş bir hakikati ararken yanlışlıkla kafatasını uyandıranlar, kırık nehir, bir sivilcenin patlarken çıkardığı gürültü, zyklon b ve lâ mevcude illâ hû.

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr