Son Şarkı

 

Dün gece bir rüya gördüm, önümde Turhal yolu

Güneş gece lambasından, yerler karınca dolu…

Top patlamış, oyun bitmiş, akşam ezanı okunuyor

Eski evin balkonundan annem beni çağırıyor

 

Ben inşaata gideceğim, hem de babam götürecek

Yepyeni bir evin hayali, uzaklardan görünecek…

Unutmuştu peder beni, koşuyordum peşinden

Böyle geçtim ilk defa o kayboluş eşiğinden

 

Oğlum Mahmut iyi koştun, ben bi’çoğunu unuttum

Tohumlarını saçıp durdun, parazitleri kuruttum

Eczaneye koştururdun patlayınca kondomun

Smaçları sen bastın, ağrır Aşil tendonum

 

Anlıyorum şimdi seni, kudurmak tabii hakkındı

Sanki gökte yıldızlar, memleketten de yakkındı

Var git kendi gezegenine; gülün solar, su bekler

Artık seni duymasın ne melekler ne bebekler

 

Sorma benim halimi, geçen duşta ağlıyordum

Yalnızlığın bu kadar zor olduğunu bilmiyordum

Hep bir aile arıyordum, buldum sonsuz ailemi

Geceye doğanlardanım, çizdim işte dairemi

 

Kendimi çok zorlamışım, geliştikçe hikâye

Sanki Nâzım Hikmet’im, saadetimse Piraye

Dirayetim arttıysa da dindi fazla hevesim

Hızla koşmak neye yarar kesilecekse nefesim

 

Tur—Turhallı Mahmut’um Turhal bana içkindir

Esiriz coğrafyaya diyen varsa pişkindir

Yaşamayı çok seviyorum ağır olsa da bedeli

Hep güzeli arıyorum; ve başka bazı şeyleri.

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr