keşke külotunu hiç.
düşünüyor musun ben oyuncak kırdım
keşke hiç külotunu çıkarmasaydım
içeriye bir jetonla mı giriliyor*
sana bi hap versem sen de ölür müsün
hiç sorularla seviştin mi
keşke ilk ben çıkmasaydım
tanrının kura sistemi mi var
ama ben ne olduğumu bilemediğim
bir orman hayvanı düşününce
buna da korkardım
*bu yazdığımın dayanağı yok
keşke yazdıklarımı çıkarmasaydım
ordan çıkarsardım bir şeyleri
neden sivilcelerini karanlıkta sevdiğimi
neden bu olmasın diye
bir bunun için elimi tuttuğunu da bilmiyorum
neden sivilcelerini neden karanlıkta
ağladığımı
keşke külotunu hiç çıkarmasaydım
ve sivilcelerinin mükemmel olmadığını biliyorum
bunun bir sorusu olmalı
senin bir yanıtının olmadığını
ben yaklaşık üç ay sonra seni unuturum
sahalara dönerim basketbol oynarım
blok yerim ter atarım tokat sıçratırım kendimden
hiç ay sorusuz yürürüm hatalı yürümem
mükemmel yaparım bunları
sonra bir sınava daha girerim
bir şort daha değiştiririm
bir paket daha parçalarım
çizgiyi geçince konteynır kent tamlamasıyla
şoke olurum dünyayla ilgilenirim
kendimden bir parça verir gibi
bir laboratuvar ortamında kıymetlenecekmiş gibi
düşünürüm siyaset yorrumlarımı
ama şimdi ışığı kapatırsam pürüz çıkar
püsür patlar lav
coğrafya kitapları yazılır tarih başlar birden
insan şekillenir yine kan çıkar
düşünmüyorsun.